13 Mayıs 2014 Salı

Verona

İtalya'da daha önce görüp, yine görebilirim dediğim şirin bir şehir Verona. İsmi aşk ile özdeşleşmiş çünkü burası meşhuur Romeo ve Jülyet'in yaşadığı şehir aynı zamanda. Hal böyle olunca da şehirde her yerde kalpler, hediyelik eşya dükkanları hep kalpli veya Romeo ve Jülyet ile ilgili objeler içeriyor.
Milano dönüşünde yolumuzun üzeri diye uğradık biz de.. Aslında vakit olsa Como ve Garda gölü ve çevresini de görmek isterdim ama artık o da bir başka geziye inşallah..:)
Bu arada burada bulunan tarihi binaların önemi dolayısıyla şehir UNESCO Dünya Mirasları listesine de dahil edilmiş..

Tren istasyonundan inince aslında yürünebilir de merkeze ama bizim vaktimiz kısıtlı olduğu için taksiye binmeyi tercih ettik.. Merkeze geldiğinizde sizi Roma'daki Colosseo'nun minyatürü bir arena karşılayacak. Burası bildiğim kadarıyla Colosseo'dan daha eski bir arena..

Arenanın hemen yanındaki caddeden devam edilebilir gezmeye.. Burası ve bu caddeyi kesen sokaklar alışveriş sokakları.. Bildiğiniz veya bilmediğiniz hemen her marka mevcut..
Bu caddeden boylu boyunca ilerledğinizde yol sizi Piazza Della Erbe'ye çıkartıyor. Çok şirin bir meydan burası.. Ortada hediyelik eşya, giyim, resim vs.. alabileceğiniz standlar, meydanın kenarında da bir sürü restoran,cafe bulunmakta. Yemeğimizi burada yemeyi kararlaştırıp önce hava kararmadan Jülyet'in evine doğru yollandık..

Jülyet Capulet'in evi şu an müze olarak kullanılıyor.. Dışarıdan Romeo aşkını itiraf ederken Jülyet'in durduğu meşhur balkonu görebilirsiniz. Biz içeri girmedik vaktimiz dar olduğu için..Zaten ziyaretçilerin çoğu bu balkonu görmeye geliyor :)
 Bahçede bir de Jülyet'in bronz heykeli var. Güya Jülyet'in sağ göğsünü tutarsan şans getiriyormuş.. E biz de eksik kalmadık tabi..:)

Evet sıra geldi bu kısacık , bir nevi panoramik Verona turumuzdaki son durağa: Piazza Delle Erbe ve tabi ki yemek..



Verona'da yemek konusunda yanlış bir tercih yapmışız.. Acaip ağır servisi olan bir yerdi oturuduğumuz restoran. Yemekleri lezzetliydi ama acele olmalarını söylememize rağmen acaip yavaşlardı..
Hızlıca yemekleri yiyip hemen taksiye atlayıp istasyona uçtuk resmen ve kendimizi trene zor attık..
Yarın Floransa'dayız. Yaşasınnn:)

Hiç yorum yok: